Küçük evlerin popülaritesi giderek artıyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre Y jenerasyonu artık daha küçük evlerde yaşamayı düşünüyor.
Tabi bunu yapabilmek için birçok eşyadan vazgeçmek gerekiyor. Çünkü küçük bir eve sığmaları mümkün değil.
Bunu yapmak için minimalist düşünmek gerekiyor. Peki minimalizm nedir? Önce bundan bahsedelim..
Basitçe söylemek gerekirse, minimalizm bilinçli olarak sadece kesin ihtiyaç duyduğumuz şeylerle yaşamaktır. Buradaki ana fikir, daha az maddi mülkünüz olduğunda zamanınız, paranız ve enerjinizle daha fazla şey yapmanıza imkan tanımaktır.
Aslında ihtiyaç duymadığınız şeyler için daha az zaman ve para harcamayı bırakıp bunun yerine bu enerjiyle gerçekten yaşamaya merhaba deyin.. Peki nasıl başlayacağız?
Öncelikle ve en önemlisi , boyutları küçültürken minimalist kurallarınızı ve yönergelerinizi belirlemenizdir. Hayattaki çoğu şey gibi minimalizm de herkes için farklıdır.
Eviniz, işiniz, aile büyüklüğünüz, yaşam tarzınız ve hedefleriniz dahil olmak üzere hayatınıza bakarak başlayın. Bu önemli faktörler kararlarınız önemli derecede etkileyecektir.
Bazı insanlar kaygılarını azaltmak için asgari düzeyde yaşamak ister. Kimileri ise yaşam alanlarını küçültmek için yapar. Kimileri ise dışarıda geçirdiği zamanı arttırmak için. Herkesin nedenleri başkadır.
Bulunduğumuz dönem itibari ile büyük evlerde yaşasak bile dışarıya özlem duyuyoruz. Bu insanın özgür ruhunun bir parçasıdır. Bu yüzden daha küçük alanlarda ama daha büyük bahçelerde olmayı hayal eder olduk. Bu hayatınızı minimalize etmek için yeterli bir neden.
Önemli olan neyle yaşamaktan vazgeçemeyeceğinize karar vermeniz. Kimileri kitaplarından vazgeçemez kimileri ise kıyafetlerinden.. Evinizi tasarlarken sizinle gelecek eşyalar mekana şekil verecekler.
Herkesin evinde kullanmadığı, giymediği bir yığın eşya olabilir. Öncelikle bunları ayıklamakla işe başlayın.
Ekstra kutular, fazla askılar, lekeli elbiseler, bir gün belki giyerim diye saklanan kıyafetler, kırık eşyalar..
Bunlardan kurtulunca evin geri kalanının üstesinden gelebilmek için ihtiyaç duyduğunuz ivmeyi kazanacaksınız..
Evin en dağınık bölgesinin üstesinden gelme sırası geldi. Bu depo dolaplarınız olabilir muhtemelen. Kullanılmayan eşyaları ayıklamak, hobiler için köşeye atılmış malzemeleri ortadan kaldırmak size epey yer açacaktır.
Kiminin çok fazla mutfak eşyası olabilir. Yıllar boyunca biriktirilmiş kap kacaklar dolaplarda sıralı duruyorsa ayıklanma zamanı gelmiş demektir.
Daha sonra giysi dolaplarına geçme zamanı.
Aslında ana fikir işin özünü bulmak ve onunla yüzyüze gelmektir. Ardından projelerinizi hayata geçirmek daha kolay olacaktır.
Dağınıklığı gidermek için eşyalarınızı kategorilere ayırarak düzenleyebilirsiniz. Oda oda gitmek yerine kategorilere ayırmak küçültmeyi sağlamanıza yardımcı olur.
Bu son yıllarda Marie Kondo tarafından popüler hale gelen bir felsefedir. Mesele evdeki telefon şarj kablolarınızın kaç tane olduğunu tespit edin. Aslında ihtiyacınız bir tanedir.
Kategoriye göre sıraladığınız zaman ihtiyacınız olmayan kopyalardan kolayca kurtulabilirsiniz.
Mesela banyo dolabınız. İçerisinde muhtemelen birçok banyo havlusu, el havlusu ve bezlerle doludur. Gerçekte ihtiyacınız nekadar? Küçük evinizde çok fazla depolama alanınız olmayacak.
Bu yüzden nasıl azaltacağınızı düşünmek iyi bir fikir..
Peki ya gelecekte almak isteyebileceğimiz şeylere ne dersiniz? Bir çoğumuz online alışveriş rahatlığına alışmış durumda. Bir tıkla istediğimiz herşeyin kapımıza gelmesi çok da iyi bir şey olmayabilir.
Artık bilinçli bir satınalma alışkanlığı edinmek gerekiyor. Hem paramız hem de yeni minimalist hayatımız için.
Bunu yapmanın en iyi yolu 1 hafta kuralını takip etmektir. Online alışveriş yapıyorsanız satın alacağınız ürünü alma kararınız için kendinize 7 gün süre verin.
7 gün sonunda almak istediğiniz şeyin hala gerekli olduğunu düşünüyorsanız yapın. Ama çoğu zaman onu istediğinizi bile hatırlayamayabilirsiniz.
Bu gelecekte satınalma dürtüsünü azaltmak ve evinizi düzenli tutmak için kullanabileceğiniz harika bir araçtır.